Слово на турецком yer

yer[йер]
пол, место, земля

Haftada bir yerleri süpürürüm

Я подметаю пол один раз в неделю

Wi-Fi bağlantısı ile evimin her yerinden İnternete erişimim var

У меня есть доступ к Интернету из любой точки моего дома через Wi-Fi соединение

Koyunlar çalıları yiyorlar, peki çiçekleri de yerler mi?

Если барашек ест кусты, он и цветы ест?

Burada ancak bir lamba direğiyle bir lamba yakıcısına yetecek kadar yer vardı

На ней только и помещалось что фонарь да фонарщик

Coğrafyacı denizlerin, nehirlerin, şehirlerin, dağların ve çöllerin yerlerini bilen kişidir

Географ - это ученый, который знает, где находятся моря, реки, города, горы и пустыни

Aslında insanlar Dünyada pek az yer işgal ederler

Люди занимают на Земле не так уж много места

Kendilerinin çok yer kapladığını düşünürler

Они воображают, что занимают очень много места

Dağın zirvesi oldukça yukarıda yer aldığından bu yolculuk haftalarca sürmüş

Поскольку вершина горы находится довольно высоко, это путешествие заняло несколько недель

Polis, olay yerine hızlı bir şekilde ulaştı ve rehineleri serbest bıraktı

Полиция быстро прибыла на место происшествия и освободила заложников

Denizana avı yapılan bölgenin turizm için en popüler yerlerden biri olduğun

Район, где охотятся на медуз, является одним из самых популярных мест для туризма

Etkinlikler arasında plajlar, tarihi yapılar, lezzet turu ve doğa yürüyüşleri gibi aktiviteler yer aldı

Среди развлечений были пляжи, исторические здания, экскурсионные туры и прогулки на природе

Yeni yerinde, Ayşe hayatın zorluklarıyla başa çıkmak zorunda kalır

На новом месте Айше приходится справляться с трудностями жизни

O, geri dönmenin yolunu bulmak için çalıştı ama her yerde aynı görünüyordu

Он пытался найти дорогу назад, но везде все выглядело одинаково

Onlar, yerel parkı restore etmeyi ve daha iyi bir hale getirmeyi amaçlıyorlardı

Их целью было восстановление и улучшение местного парка

Adam, birkaç arkadaşıyla birlikte yerel bir gönüllü grubuna katıldı

Адам присоединился к местной волонтерской группе вместе с несколькими друзьями

Bazı yerlerde kayalar kaygan olduğu için tırmanmaları zorlaşır

В некоторых местах скалы скользкие и трудные для подъема

Bazı yerlerde ise dik yamaçları tırmanmak zorundadırlar

В некоторых местах им приходится взбираться по крутым склонам

Sonunda, Ahmet'in uygulaması, piyasada önde gelen uygulamalar arasında yer aldı ve Ahmet başarılı bir işadamı haline geldi

В конце концов, приложение Ахмета стало одним из ведущих приложений на рынке, а Ахмет стал успешным бизнесменом

Farklı ülkelerdeki insanlarla tanışıyor, yemeklerini tadıyor, yerel gelenekleri öğreniyordu

Он познакомился с людьми из разных стран, попробовал их блюда и узнал о местных традициях

Bir araba kazasında yaralı halde yere düşen genç öğrenciye, yaşlı kadın koşarak yardım etti

Пожилая женщина побежала на помощь молодому студенту, пострадавшему в ДТП

Farklı kültürler, insanlar ve yerler görmek bana yeni bir perspektif kazandırdı ve daha açık fikirli biri haline geldim

Знакомство с разными культурами, людьми и местами позволило мне по-новому взглянуть на вещи, и я стал более открытым

Beni okula götüren yolda, İstanbul'un tarihi yerlerini ve güzelliklerini görürdüm

По дороге в школу я видел исторические места и красоты Стамбула

Mezun olduktan sonra, iş bulmak için birçok yerde başvurdum

Mezun olduktan sonra, iş bulmak için birçok yerde başvurdum

Futbol ve basketbol oynardım ve okulda atletizm takımında yer alırdım

Я играл в футбол и баскетбол и был в команде по легкой атлетике в школе

Ancak nehirdeki sular oldukça hızlı akıyordu ve bir kamp yapmak için uygun bir yer bulmak oldukça zordu

Однако вода в реке текла довольно быстро, и было трудно найти подходящее место для лагеря

Toplumda kendilerine yer bulamadıkları için hayatta kalma mücadelesi verirler

Они борются за выживание, потому что не могут найти себе место в обществе

Bu yerleşim yeri, doğal güzellikleriyle ünlüydü ve ziyaretçiler tarafından çok seviliyordu

Это поселение славилось своей природной красотой и было очень любимо посетителями

Snow, salgının kaynağını bulmak için sokak haritasını çıkararak, su kaynaklarının yerlerini ve hastaların konumlarını işaretledi

Сноу составил карту улиц, чтобы найти источник вспышки, отмечая места расположения источников воды и местонахождения пациентов

Kanser, vücudun herhangi bir yerinde oluşabilir ve çeşitli tipleri vardır

Рак может возникнуть в любой части тела, и существует несколько его типов