Слово на турецком yaratmak

yaratmak[яратмак]
создавать

Bu çiçek gerçekten de çok karmaşık bir yaratık

Этот цветок действительно является очень сложным созданием

Öncelikle sanatçının hayatını kaybettiği haberi ülkenin genelinde şok etkisi yarattı

Прежде всего, новость о смерти художника потрясла всю страну

Kıyafetlere olan tutkum ve yaratıcı düşüncelerim sayesinde bu hayalimi gerçekleştirdim

Я осуществил эту мечту благодаря своей страсти к созданию одежды и творческому мышлению

Yeni tasarımlar yaratmak için günlerce çalıştım ve koleksiyonlarımı satmaya başladım

Я работала днями напролет, создавая новые дизайны, и начала продавать свои коллекции

Bu benim hayatımda büyük bir değişiklik yarattı

Это сильно изменило мою жизнь

Dünyanın en büyük devasa yaratıklarından biri olan mavi balinaların neden bu kadar büyük olduğu uzun süredir bir sır olarak kalmıştı

Долгое время оставалось загадкой, почему синие киты, одни из самых крупных гигантских существ в мире, такие большие

Emre'nin özverili çalışmaları zamanla yayıldı ve daha büyük bir etki yaratmaya başladı

Благотворительная работа Эмре со временем приобрела все больший размах и стала оказывать все большее влияние