İlk başta, yabancı insanlar ve köylüler arasında bir dil engeli vardı ve birbirlerini anlamakta zorluk çekiyorlardı
Вначале между иностранцами и жителями деревни существовал языковой барьер, и им было трудно понимать друг друга
Yabancı adam şaşırmış ve balıkçının ne kadar mutlu olduğunu görmüş
Иностранец удивился, увидев, как обрадовался рыбак
Bir süreliğine başka bir köye yerleşmeye karar verdiler, ancak orada uyum sağlamakta zorlandılar ve kendilerini yabancı hissettiler
Они решили на время поселиться в другой деревне, но им было трудно там адаптироваться, и они чувствовали себя чужаками
Yabancı bir ülkede, yeni bir hayat kurmaya çalıştı, ama hiçbir şey planladığı gibi gitmedi
Он пытался построить новую жизнь в чужой стране, но все пошло не так, как он планировал