Слово «söylemek». Перевод на русский и примеры использования

TR: İş adamı, yalnızlığından bahsetti ve arkadaşları olmadığı için hayatının monotonlaştığını söyledi

RU: Бизнесмен говорил о своем одиночестве и сказал, что его жизнь стала однообразной, потому что у него нет друзей

TR: Can bugün yaşananları babasına anlatmış ve çok üzüldüğünü söylemiş

RU: Кан рассказал отцу о том, что произошло сегодня, и сказал, что он очень расстроен

TR: Ailesi ise ona, kayıp koyunu bulmak için tekrar dağlara doğru yola çıktıklarını ve kayıp koyunu bulduklarını söylediler

RU: Семья рассказала ему, что они снова отправились в горы, чтобы найти потерянную овцу, и что они ее нашли

TR: Kadın ona, yaşamının geri kalanında seyahat etmek istediğini söyledi

RU: Она сказала ему, что хочет путешествовать до конца своих дней

TR: Bu adam, Murat'a işletme yönetimi konusunda uzman olduğunu ve ona yardımcı olabileceğini söyledi

RU: Этот человек сказал Мурату, что он эксперт в управлении бизнесом и может ему помочь

TR: Birden, yanına yakışıklı bir genç geldi ve onunla dans etmek istediğini söyledi

RU: Вдруг к ней подошел красивый молодой человек и пригласил ее потанцевать с ним

TR: Peri, Ali'ye yardım etmek için orada olduğunu söyledi ve ona güç verdi

RU: Пери сказала, что она была там, чтобы помочь Али и придать ему сил

TR: İnsan komik olmak istediğinde bazen yalan söylemek zorunda kalıyor

RU: Когда очень хочешь сострить, иной раз поневоле приврешь

TR: Okulda, öğretmenlerimiz bize her zaman hayallerimizi takip etmemiz gerektiğini söylerlerdi

RU: В школе наши учителя всегда говорили нам следовать за своей мечтой

TR: Birdenbire, bir arkadaşları birkaç metre ötede tuhaf bir şey gördüğünü söyledi

RU: Вдруг их друг сказал, что увидел что-то странное в нескольких метрах от них

TR: İstediği bilgiyi sağladığımızda, karşılık olarak bize yardım etmeye hazır olduğunu söyledi

RU: Когда мы предоставили ему нужную информацию, он сказал, что готов помочь нам в ответ

TR: Müşteri yüzüğü aldıktan sonra geri geldi ve yüzükte bir kusur olduğunu söyledi

RU: Клиент вернулся после получения кольца и сказал, что в кольце есть дефект

TR: Ama hepsi bunun bir şapka olduğunu söylediler

RU: Но все они отвечали мне: «Это шляпа»

TR: Gitar çalıp şarkı söyledi ve jüri tarafından birinci seçildi

RU: Он играл на гитаре и пел и получил первое место в конкурсе

TR: Ona uçabildiğimi söylemekten de gurur duymuştum doğrusu

RU: И я с гордостью объяснил ему, что умею летать

TR: Ali, şehirden geri döndüğünde, ailesine tarım işleri hakkında daha fazla bilgi öğrenmek istediğini söyledi

RU: Когда Али вернулся из города, он сказал своей семье, что хочет больше узнать о сельскохозяйственной работе

TR: Bir gün, restoranın sahibi Hasan'a bir yarışma düzenlemek istediğini söyledi

RU: Однажды владелец ресторана сказал Хасану, что хочет устроить конкурс

TR: Bu işleri yaparken bir yandan da şarkı söyler, şakalaşır ve eğlenirlerdi

RU: Во время этого они пели, шутили и веселились