sıcaklık[сиджаклык]
температура, тепло, жараEvleri, sıcaklık ve sevgiyle dolu bir merkezdi; burada kahkahalar bahçe duvarlarından yankılanırdı
Их дом был центром тепла и любви, где смех эхом отражался от стен сада
Evin içinde gülen yüzler, keyifli sohbetler ve beraber geçirilen anlar, evin sıcaklığını ve mutluluğunu artırdı
Улыбающиеся лица, приятные разговоры и моменты, проведенные вместе, наполняли дом теплом и счастьем