Слово на турецком nasıl

nasıl[насыл]
как, какой

Şifremi nasıl hatırlayabilirim?

Как мне запомнить свой пароль?

Bugün hava nasıl?

Какая сегодня погода?

Oraya nasıl gitmek lazım ki bilmem

Я не знаю, как туда ехать

Benzin istasyonuna nasıl gidebilirim?

Как мне проехать до заправочной станции?

Oraya nasıl gitmek lazım ki biliyorum

Я знаю как туда ехать

Çocukların ailesi bu mikropla nasıl başa çıkacaklarını bir türlü bilememişler

Родители детей не знали, как справиться с этим микробом

Ofiste işlerimin bir kısmını hallediyorum, ardından inşaat sahalarına giderek işlerin nasıl ilerlediğini kontrol ediyorum

Часть работы я выполняю в офисе, затем выезжаю на строительные площадки и проверяю, как продвигается работа

Araştırması sırasında, kavisli yüzeylerin ışığı nasıl yansıttığını keşfetti

В ходе своих исследований он обнаружил, как изогнутые поверхности отражают свет

Bir zamanlar, evrenin nasıl oluştuğu, dünya'nın nasıl var olduğu gibi sorular insanların zihninde sürekli dolaşıyordu

Когда-то давно в умах людей постоянно крутились вопросы о том, как образовалась Вселенная и как появился мир

Bu çalışması, günümüzde renklerin nasıl oluştuğunu ve ışığın nasıl hareket ettiğini anlamamızda büyük bir rol oynar

Эта работа играет важную роль в нашем сегодняшнем понимании того, как формируются цвета и как распространяется свет

Ancak, Avusturyalı bir biyolog olan Gregor Mendel, bitkilerin kalıtımı üzerine yaptığı çalışmalarla, kalıtımın nasıl işlediğini anlamamızda büyük bir rol oynadı

Однако Грегор Мендель, австрийский биолог, сыграл важную роль в нашем понимании того, как работает наследственность, благодаря своей работе о наследовании у растений

Fakat, Albert Einstein'ın ünlü teorisi olan özel görelilik teorisi, güneş enerjisinin nasıl oluştuğunu anlamak için bir kapı açtı

Однако знаменитая теория специальной относительности Альберта Эйнштейна открыла дверь к пониманию того, как создается солнечная энергия

Bu kadar büyük bir vücudun besin alımı ve metabolizma açısından nasıl sürdürülebilir olduğu hala bir gizemdi

До сих пор остается загадкой, как такое большое тело было устойчивым с точки зрения потребления питательных веществ и метаболизма

Bu bilim dalı, gözlem, matematik ve felsefeyi kullanarak evrenin nasıl oluştuğunu anlamaya çalışır

Эта отрасль науки использует наблюдения, математику и философию, чтобы попытаться понять, как возникла Вселенная

Bu disiplin, hayvanların nasıl hareket ettikleri, beslendikleri, ürettikleri, iletişim kurdukları ve sosyalleştikleri konularını araştırır

Эта дисциплина изучает, как животные передвигаются, питаются, производят, общаются и социализируются

Bu bilgiler, hayvanların neden göç ettikleri, nasıl avlandıkları veya yuva yaptıkları gibi konuları anlamak için kullanılabilir

Эта информация может быть использована для понимания таких вещей, как причины миграции животных, способы охоты или гнездования

Kullanıcıların ne istediğini ve uygulamanın nasıl çalışması gerektiğini anlamak için pazar araştırması yaptılar

Они провели исследование рынка, чтобы понять, чего хотят пользователи и как должно работать приложение

Gitarın tellerini nasıl çalacağını ve parmak pozisyonlarını doğru şekilde nasıl ayarlayacağını öğrenmek için sabırla çalıştı

Он терпеливо учился играть на струнах гитары и правильно настраивать положение пальцев

Belgesel, insanların doğal yaşamı nasıl etkilediğini ve koruma çalışmalarının önemini vurgulayan bir mesaj taşır

Документальный фильм рассказывает о том, как люди влияют на дикую природу и о важности работы по сохранению природы