hareket etmek

hareket etmek

двигаться, отправляться

Tren saat kacta hareket ediyor?

Когда поезд отходит?

Birkaç gün sonra köpek iyileşti ve tekrar hareket edebilir hale geldi

Через несколько дней собака поправилась и снова смогла двигаться

Birlikte hareket ederek daha güçlü olabilir ve zorlukları daha kolay aşabiliriz

Действуя сообща, мы можем быть сильнее и легче преодолевать трудности

Bacağı acıyordu ve hareket edemiyordu

У него болела нога, и он не мог двигаться

Bu çalışması, günümüzde renklerin nasıl oluştuğunu ve ışığın nasıl hareket ettiğini anlamamızda büyük bir rol oynar

Эта работа играет важную роль в нашем сегодняшнем понимании того, как формируются цвета и как распространяется свет

Bu keşif, evrenin yapısına ilişkin daha derin anlayışlar sağladı ve gezegenlerin hareketlerinin daha doğru bir şekilde tahmin edilmesine yardımcı oldu

Это открытие позволило глубже понять структуру Вселенной и более точно предсказать движение планет

Bu disiplin, hayvanların nasıl hareket ettikleri, beslendikleri, ürettikleri, iletişim kurdukları ve sosyalleştikleri konularını araştırır

Эта дисциплина изучает, как животные передвигаются, питаются, производят, общаются и социализируются