Слово «dünya». Перевод на русский и примеры использования

TR: Prototipin gerçek dünya testlerinde, yüksek performansının yanı sıra düşük güç tüketimi ve ısı üretimi de gözlemlendi

RU: Испытания прототипа в реальных условиях продемонстрировали его высокую производительность, а также низкое энергопотребление и тепловыделение

TR: İnsanların Dünya'yı kullanma şekli, gezegenin doğal denge ve kaynaklarını tehdit edebilir

RU: То, как люди используют Землю, может угрожать природному балансу и ресурсам планеты

TR: Bilimsel keşifler, insanların dünyayı anlamasına ve daha iyi bir gelecek için çalışmasına yardımcı olur

RU: Научные открытия помогают людям познать мир и работать над созданием лучшего будущего

TR: Dünya çapında seyahat etmek, yeni insanlarla tanışmak ve farklı kültürleri keşfetmek istedim

RU: Я хотела путешествовать по всему миру, знакомиться с новыми людьми и изучать разные культуры

TR: Isaac Newton, yerçekimi kanununu keşfetmiş ve fiziksel dünyanın yasalarını matematiksel olarak ifade etmiştir

RU: Исаак Ньютон открыл закон всемирного тяготения и выразил законы физического мира математически

TR: Bu nedenle, Dünya'yı korumak ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışmak önemlidir

RU: Поэтому важно защищать Землю и работать над созданием устойчивого будущего

TR: Bugün, dünya genelinde yaklaşık 400.000 bitki türü olduğu tahmin ediliyor

RU: Сегодня, по оценкам, в мире насчитывается около 400 000 видов растений

TR: Bu keşifler, Batı dünyasında da etkili oldu ve bilim alanında hızlı bir ilerleme sağlandı

RU: Эти открытия также оказали влияние на западный мир, и был достигнут быстрый прогресс в области науки

TR: Küçük bir bebek olarak dünyaya gelmiştim ve onlar için çok değerliydim

RU: Я родился маленьким ребенком и был очень дорог им

TR: Bugün, dünyanın her yerinde, havacılık teknolojileri Wright Kardeşler'in öncülük ettiği çalışmalara dayanmaktadır

RU: Сегодня во всем мире авиационные технологии основаны на разработках братьев Райт

TR: Kapalı pencerenin kanatlarının gerisinde, dışarıdaki dünya soğuk gibiydi

RU: За створками закрытого окна мир снаружи казался холодным

TR: Ayşe'nin en büyük hayali, dünyayı gezmek ve farklı yerleri keşfetmekti

RU: Самая большая мечта Айше - путешествовать по миру и исследовать разные места

TR: Dünyanın en büyük devasa yaratıklarından biri olan mavi balinaların neden bu kadar büyük olduğu uzun süredir bir sır olarak kalmıştı

RU: Долгое время оставалось загадкой, почему синие киты, одни из самых крупных гигантских существ в мире, такие большие

TR: 20 yüzyılın başlarında, insanlar dünya çevresindeki uzayı merak ediyorlardı

RU: В начале 20-го века людям было интересно узнать о пространстве вокруг Земли

TR: Bu eser, dünya edebiyatında önemli bir başyapıt olarak sayılır

RU: Это произведение считается важным шедевром в мировой литературе

TR: Dünyanın dört bir yanındaki insanlara yardım etmek için seyahat etmeye başladı

RU: Он начал путешествовать, чтобы помогать людям по всему миру

TR: Oluşumu sırasında, Dünya'nın erken atmosferi ve yüzeyi gazlar ve lavlarla kaplıydı

RU: Во время своего формирования ранняя атмосфера и поверхность Земли были покрыты газами и лавой

TR: İngiliz mucit ve havacılık pioneri olan Wright Kardeşler, 1903 yılında dünyanın ilk motorlu uçağını başarıyla uçurarak, tarihe geçtiler

RU: Братья Райт, британские изобретатели и пионеры авиации, вошли в историю, совершив в 1903 году успешный полет на первом в мире самолете с мотором

TR: Dünya, Jüpiter, Mars ve Venüs gibi büyük gezegenlerin haricinde isimsiz yüzlerce gezegen olduğunu biliyordum

RU: Я знал, что, кроме таких больших планет, как Земля, Юпитер, Марс, Венера, существуют еще сотни других

TR: Şimdi, uluslararası bir moda markasıyım ve dünya çapında ün kazandım

RU: Сейчас я обладаю международным модным брендом и приобрела всемирную известность

TR: Jeosantrik model, evrenin Dünya merkezli olduğunu ve tüm gök cisimlerinin Dünya etrafında döndüğünü varsayıyordu

RU: Геоцентрическая модель предполагала, что Вселенная сосредоточена в центре Земли и что все небесные тела вращаются вокруг Земли

TR: Tarih ve arkeoloji konularına odaklandım ve mezun olduktan sonra dünya çapında seyahat etmeye başladım

RU: Я сосредоточился на истории и археологии и после окончания университета начал путешествовать по миру

TR: Yaratıcı fikirler, deneyler, testler ve sürekli iyileştirmeler, yeni teknolojilerin ortaya çıkmasını sağlıyor ve dünyamızı daha da ileriye taşıyor

RU: Творческие идеи, эксперименты, испытания и постоянное совершенствование приводят к появлению новых технологий и двигают наш мир вперед

TR: Aslında insanlar Dünyada pek az yer işgal ederler

RU: Люди занимают на Земле не так уж много места

TR: Bitki koruma, dünya genelinde gıda güvenliği ve doğal yaşam alanlarının korunmasına katkı sağlar

RU: Защита растений вносит вклад в обеспечение продовольственной безопасности и охрану природных сред обитания во всем мире

TR: Daha sonra, Dünya'nın yüzeyi soğudu ve katılaştı, atmosferi de oksijen, azot ve diğer gazlarla zenginleşti

RU: Позже поверхность Земли остыла и затвердела, а ее атмосфера обогатилась кислородом, азотом и другими газами

TR: Seyahat etmek ona yeni bir dünya açmıştı

RU: Путешествия открыли ему новый мир

TR: Bir zamanlar, evrenin nasıl oluştuğu, dünya'nın nasıl var olduğu gibi sorular insanların zihninde sürekli dolaşıyordu

RU: Когда-то давно в умах людей постоянно крутились вопросы о том, как образовалась Вселенная и как появился мир

TR: Dünya çapında kullanılan güneş panelleri, yenilenebilir enerjinin kullanımını artırmıştır

RU: Солнечные панели, используемые во всем мире, увеличили использование возобновляемой энергии

TR: Dünya'nın yüzeyi, okyanuslar, kara parçaları ve buzullarla kaplıdır

RU: Поверхность Земли покрыта океанами, сушей и ледниками

TR: Dünya, yaklaşık olarak 4,54 milyar yıl önce oluştu

RU: Земля сформировалась примерно 4,54 миллиарда лет назад

TR: Dünyanın hemen hemen her yerine uçtum

RU: Облетел я чуть ли не весь свет

TR: Dünya, güneş sistemimizde yer alan gezegenlerden biridir

RU: Земля - одна из планет нашей Солнечной системы

TR: Örneğin, Aristoteles, dünyanın merkezde olduğu ve diğer gezegenlerin onun etrafında döndüğü fikrini ortaya koymuştur

RU: Например, Аристотель ввел идею о том, что Земля находится в центре, а остальные планеты вращаются вокруг нее

TR: İş dünyası oldukça rekabetçi ve stresli bir ortam

RU: Мир бизнеса - это высоко конкурентная и стрессовая среда

TR: Ahmet ve ekibi, başarılarıyla teknoloji dünyasında iz bıraktılar ve gelecek nesiller için yeni teknolojilerin yolunu açtılar

RU: Ахмет и его команда своими достижениями оставили след в мире технологий и проложили путь к новым технологиям для будущих поколений

TR: Orta Çağ boyunca, Avrupa'da bilimsel ilerleme yavaşlamıştır, ancak İslam dünyasında bilim ve matematik önemli ölçüde ilerlemiştir

RU: В Средние века научный прогресс замедлился в Европе, но наука и математика значительно продвинулись в исламском мире

TR: Smith, bu sorunun cevabını bulmak için, tüm dünyada bulunan bitki örneklerini incelemeye karar verdi

RU: Чтобы найти ответ на этот вопрос, Смит решил проанализировать образцы растений со всего мира

TR: Sonunda, büyük bir ressam oldu ve dünyanın dört bir yanındaki insanların kalplerine dokundu

RU: В конце концов, он стал великим художником и затронул сердца людей по всему миру

TR: Bu modele göre, Dünya ve diğer gezegenler güneşin etrafında dönmekteydi

RU: Согласно этой модели, Земля и другие планеты вращаются вокруг Солнца

TR: Artık Ali, dünyadaki her şeyi yapabilecek güçteydi ve köyündeki insanların sorunlarını çözebilecekti

RU: Теперь Али мог делать все на свете и решать проблемы людей в своей деревне

TR: Dünya üzerinde yaşayan tüm canlıların hayatta kalabilmesi için, doğal döngülerin işleyişi son derece önemlidir

RU: Функционирование природных циклов чрезвычайно важно для выживания всего живого на Земле

TR: Dünya hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı ve başka insanlarla hiç karşılaşmamışlardı

RU: Они ничего не знали о мире и никогда не встречали других людей

TR: Bu tür örnekler, doğal dünyanın güzelliklerine ve karmaşıklığına dair bize daha fazla anlayış sağlar

RU: Такие примеры дают нам большее понимание красоты и сложности мира природы

TR: Kanser, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur

RU: Рак является серьезной проблемой здравоохранения, затрагивающей миллионы людей во всем мире