Слово на турецком çiçek

çiçek[чичек]
цветок

Koyunlar çalıları yiyorlar, peki çiçekleri de yerler mi?

Если барашек ест кусты, он и цветы ест?

Adam hiç çiçek koklamamış

Он за всю свою жизнь ни разу не понюхал цветка

Milyonlarca yıldır çiçeklerin dikenleri var

Миллионы лет у цветов растут шипы

Çok geçmeden küçük prensin çiçeğini daha yakından tanıdım

Очень скоро я лучше узнал этот цветок

Bu çiçek gerçekten de çok karmaşık bir yaratık

Этот цветок действительно является очень сложным созданием

Sahip olduğum bir çiçek var ve ben onu her gün sularım

У меня есть цветок, и я каждое утро его поливаю

Hepsi de kendi çiçeğine benziyordu

Все они похожи на его цветок

Bir rivayete gören Mervin Dağının en tepesinde tek bir çiçek bulunmaktaymış

По слухам, на вершине горы Мервин был один цветок

Bir gün Peter sabır çiçeğini gerçekten çok merak etmiş ve onu bulmaya karar vermiş

Однажды Питеру стало очень интересно, что же это за цветок терпения, и он решил найти его

En sonunda ışık saçan ve etrafında başka hiçbir çiçeğin bulunmadığı bir çiçek görmüş

Наконец он увидел цветок, который излучал свет, и вокруг него не было других цветов

Bu çiçek oldukça sarı renkli ve bir o kadar da parlakmış

этот цветок довольно желтого цвета и очень яркий

Yolda, güzel çiçekler ve yemyeşil ağaçlar görürdü

По дороге он видел красивые цветы и пышные зеленые деревья

Diğer gönüllülerle bir araya gelerek, parkta temizlik yapmaya, oyun alanlarını yenilemeye ve çiçeklerle süslemeye başladılar

Вместе с другими волонтерами они начали уборку парка, ремонт детских площадок и украшение его цветами

Evleri, rengarenk çiçeklerle dolu, güzel bir bahçenin içinde yer alıyordu

Их дом был расположен в прекрасном саду, полном красочных цветов

Babası, renkli çiçekler ve taze sebzeler yetiştirmek için büyük bir özenle bahçeyle ilgilenirdi

Его отец с особой тщательностью ухаживал за садом, выращивая красочные цветы и свежие овощи