Слово на турецком değil

değil[деиль]
не

Kapı küçük bir geçide açılıyordu, geçit de ancak bir fare deliği kadar genişti, fazla değil

Она открыла дверцу и увидела за ней нору, совсем узкую, не шире крысиной

Aklım başımda değildi

Я была не в своем уме

Ancak, iş bulmak kolay değildir ve Ayşe birçok iş teklifi reddetti

Однако найти работу нелегко, и Айсе отклонила множество предложений о работе

Yavru köpek, henüz yürüme konusunda yeterince iyi değildi ve diğer köpeklerden geride kalmıştı

Щенок еще не умел ходить и отставал от других собак

Artık hayatı sadece rutin işlerden ibaret değildi

Его жизнь больше не была рутинной работой

Bu başarı, onun için sadece bir icadın başarısı değil, aynı zamanda hayallerine ulaşmanın da bir göstergesi oldu

Для него этот успех был не только успехом изобретения, но и показателем достижения его мечты

Yeni bir iş kurmak kolay değildi, ama ailemin bana verdiği destekle, başarılı oldum

Было нелегко начать новый бизнес, но при поддержке моей семьи мне это удалось

Garson Bitcoin'e aşina değildi, bu yüzden ödeme almayı reddetti ve müşterilere para vermesi gerektiğini söyledi

Официант не был знаком с биткойнами, поэтому отказался принимать оплату и сказал клиентам, что он должен дать ему деньги

Yeni yerde, aile için hiçbir şey kolay değildi

На новом месте семье было нелегко

Hiçbir şey imkansız değildir ve istediğimiz her şeyi başarabiliriz

Нет ничего невозможного, и мы можем достичь всего, что захотим

Gezegenimizi korumak, sadece bugün değil, gelecek nesillerin de sağlıklı bir dünyada yaşamasını sağlayacaktır

Защита нашей планеты гарантирует, что не только сегодняшнее, но и будущие поколения будут жить в здоровом мире

Onlar için ev, sadece bir mekan değildi, aynı zamanda sevgi, dayanışma ve huzurun olduğu bir yuvaydı

Для них дом был не только местом, но и домом любви, солидарности и мира