Şaşılacak derecede küçük bir erkek çocuğu gözlerini dikmiş, ciddi ciddi bana bakıyordu
И увидел забавного маленького человечка, который серьезно меня разглядывал
Bakışları ciddiydi ve uzaklarda kaybolup gidiyordu
Он задумчиво смотрел куда-то вдаль
Şehir merkezindeki nehirler ve denizler, atıklar ve atık su maddeleri nedeniyle ciddi derecede kirlenmiş durumda
Реки и моря в центре города сильно загрязнены отходами и стоками
Liseye geçtiğimde, daha ciddi olmam gerektiğini anladım
Когда я перешел в среднюю школу, я понял, что должен быть более серьезным
Ailem bana her zaman destek oldu ve müziği ciddiye almam konusunda cesaret verdi
Моя семья всегда поддерживала меня и поощряла серьезно заниматься музыкой
Kanser, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur
Рак является серьезной проблемой здравоохранения, затрагивающей миллионы людей во всем мире
Özellikle, yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde, doğal afetlerin insanlar üzerindeki etkisi daha ciddidir
Воздействие стихийных бедствий на людей особенно ощущается в бедных и развивающихся странах