birbiri
друг друга
Şimdi bir bakışta Çin ile Arizona’yı birbirinden ayırabiliyorum
Я умел с первого взгляда отличить Китай от Аризоны
Çünkü artık hiç kimsenin birbirine sabrı kalmamış ve herkes birbirleriyle kavga eder hale gelmiş
Потому что ни у кого больше нет терпения друг к другу, и все друг с другом ссорятся
Bu, hem insanları birbirine yakınlaştırdı hem de hayatlarına yeni bakış açıları kazandırdı
Это сблизило людей и позволило им по-новому взглянуть на свою жизнь
Bu insanlar, birbirleriyle çok fazla konuşmuyorlardı ve büyük çoğunluğu kendi işleriyle uğraşıyordu
Эти люди мало разговаривали друг с другом, большинство из них были заняты своими делами
İlk başta, yabancı insanlar ve köylüler arasında bir dil engeli vardı ve birbirlerini anlamakta zorluk çekiyorlardı
Вначале между иностранцами и жителями деревни существовал языковой барьер, и им было трудно понимать друг друга
Ancak, kasabadaki insanların birbirine yardım etme ruhu her zaman devam etti
Однако в городе навсегда сохранился дух взаимопомощи
Kadın, yangından sonra kasabanın birbirine kenetlenme gücünü daha iyi anlamıştı
После пожара женщина осознала всю силу сплоченности города
Aile fertleri birbirlerine çok bağlıymış
Жила одна семья. Члены семьи были очень близки друг к другу
Gün boyunca herkes birbirlerinin davranışlarını dikkatle izledi
В течение всего дня все внимательно следили за поведением друг друга
Tarım yaparlar, hayvan yetiştirirler ve birbirlerine destek olurlar
Они занимаются сельским хозяйством, разводят животных и поддерживают друг друга
Bu olay onların hayatlarını değiştirdi ve birbirleriyle daha güçlü bir bağ kurmalarına yardımcı oldu
Это событие изменило их жизни и помогло им установить более прочную связь друг с другом
Araştırmacılar, adanın keşfinde birbirleriyle işbirliği yaparak harika bir zaman geçirdiler
Исследователи отлично провели время, сотрудничая друг с другом в исследовании острова
Başlangıçta zorlu bir süreçti, ancak zamanla insanlar birbirlerine yardım etmeye başladılar ve yeni bir toplum oluşturdular
Вначале это был трудный процесс, но со временем люди стали помогать друг другу и образовали новое общество
Bu birliktelik ve dayanışma, insanların birbirlerine karşı tutumlarını tamamen değiştirdi
Это единство и солидарность полностью изменили отношение людей друг к другу
İnsanlar, birbirleriyle su kaynakları hakkında anlaşmazlıklar yaşamaya başladılar
Люди начали спорить друг с другом по поводу водных ресурсов
Daha sonra, Edwin Hubble evrenin genişlediğini ve galaksilerin birbirlerinden uzaklaştığını keşfetmiştir
Позже Эдвин Хаббл обнаружил, что Вселенная расширяется, а галактики удаляются друг от друга