Слово «başarılı». Перевод на русский и примеры использования

TR: İşten ayrılmış olmasına rağmen, başarılı bir kariyere sahip olması onun özgüvenini artırdı

RU: Хотя он оставил свою работу, успешная карьера повысила его уверенность в себе

TR: Aylin, bu işte çok başarılıydı ve kısa sürede terfi etti

RU: Айлин была очень успешна в этой работе и вскоре ее повысили в должности

TR: Başarılı bir kariyer yaparak şirketin üst düzey yöneticilerinden biri oldum

RU: Я сделал успешную карьеру и стал одним из топ-менеджеров компании

TR: Projenin başarılı olması için her ayrıntıya özen göstermek gerekiyor

RU: Для успешной реализации проекта нужно уделять внимание каждой детали

TR: Yıllar geçti ve kız tiyatroda başarılı bir kariyere sahip oldu

RU: Прошли годы, и девушка сделала успешную карьеру в театре

TR: Mezun olduktan sonra bir şirkette işe başladım ve kariyerimde başarılı oldum

RU: После окончания университета я начал работать в компании и добился успеха в карьере

TR: Yeni bir iş kurmak kolay değildi, ama ailemin bana verdiği destekle, başarılı oldum

RU: Было нелегко начать новый бизнес, но при поддержке моей семьи мне это удалось

TR: Kendi işini kurarak başarılı bir işadamı olma hayali vardı

RU: У него была мечта стать успешным бизнесменом, создав собственное дело

TR: İş adamı, genç öğrenciye iş hayatında başarılı olması için tavsiyeler verdi

RU: Бизнесмен дал совет молодому студенту быть успешным в деловой жизни

TR: Okulda başarılı bir öğrenci olmaya devam ettim ve sık sık ödüller kazandım

RU: Я продолжал успешно учиться в школе и часто занимал призовые места

TR: Sonunda, Ahmet'in uygulaması, piyasada önde gelen uygulamalar arasında yer aldı ve Ahmet başarılı bir işadamı haline geldi

RU: В конце концов, приложение Ахмета стало одним из ведущих приложений на рынке, а Ахмет стал успешным бизнесменом

TR: İşimde başarılı oldum ve terfi ettim

RU: Я преуспел в своей работе и получил повышение

TR: Testlerin başarılı olmasının ardından, üretim sürecine geçildi

RU: После успешных испытаний начался производственный процесс

TR: İşinde daha başarılı oldu, kendine daha çok zaman ayırdı ve en önemlisi, hayatının aşkını buldu

RU: Он стал более успешным на работе, у него появилось больше времени для себя и, самое главное, он нашел любовь всей своей жизни

TR: Şimdi, işimde başarılı olmanın yanı sıra, diğer insanlara yardımcı olmak için gönüllü çalışıyorum

RU: Сейчас, помимо успеха в работе, я добровольно помогаю другим людям

TR: Yaşlı kadın, genç öğrencinin öğrenim hayatında başarılı olması için ona dua etti

RU: Старая женщина молилась за молодого студента, чтобы он преуспел в учебе