Слово «yardım etmek». Перевод на русский и примеры использования

TR: Dünyanın dört bir yanındaki insanlara yardım etmek için seyahat etmeye başladı

RU: Он начал путешествовать, чтобы помогать людям по всему миру

TR: Sonunda, insanlarla konuşmak ve onlara yardım etmek istediğimi fark ettim ve terapist olmak için eğitim almaya karar verdim

RU: В конце концов, я поняла, что хочу разговаривать с людьми и помогать им, и решила пройти обучение на терапевта

TR: Bir araba kazasında yaralı halde yere düşen genç öğrenciye, yaşlı kadın koşarak yardım etti

RU: Пожилая женщина побежала на помощь молодому студенту, пострадавшему в ДТП

TR: İstediği bilgiyi sağladığımızda, karşılık olarak bize yardım etmeye hazır olduğunu söyledi

RU: Когда мы предоставили ему нужную информацию, он сказал, что готов помочь нам в ответ

TR: Hemen ihtiyarın halini hatırını sorup yardım edebileceği bir şey olup olmadığını sormuş

RU: Он сразу же спросил старика о его самочувствии и поинтересовался, не может ли он чем-нибудь помочь

TR: Diğerleri ise, yardım etmek için evinin yeniden inşa edilmesine yardımcı oldular

RU: Люди, желая помочь, помогли заново отстроить его дом

TR: Evdeki işleri paylaşarak birbirlerine yardım etmeyi öğrendiler

RU: Они старались помогать друг другу, разделяя обязанности по дому

TR: Ancak, kasabadaki insanların birbirine yardım etme ruhu her zaman devam etti

RU: Однако в городе навсегда сохранился дух взаимопомощи

TR: Emily ve James, masayı kurarak ve çeşitli yiyecekleri hazırlayarak annelerine yardım ederdi

RU: Эмили и Джеймс помогали матери накрывать на стол и готовить различные блюда

TR: Adam, köpeğe yardım etmek için durdu ve yaralarını temizleyip bandajlarını yaptı

RU: Мужчина остановился, чтобы помочь собаке, очистил и перевязал ее раны

TR: Bu kez, Ali daha rahattı çünkü arkadaşlarına yardım ediyordu

RU: На этот раз Али был более спокойным, потому что он помогал своим друзьям

TR: Peri, Ali'ye yardım etmek için orada olduğunu söyledi ve ona güç verdi

RU: Пери сказала, что она была там, чтобы помочь Али и придать ему сил

TR: Başkalarına yardım etmek ona büyük bir mutluluk veriyordu

RU: Помощь другим приносила ему большое удовольствие

TR: Yolda, bir çiftçi onu görür ve ona yardım etmeye karar verir

RU: По пути его видит фермер и решает помочь ему

TR: Bana yardım eder mısınız?

RU: Не могли бы вы мне помочь?

TR: Bu grupta, farklı topluluklardan insanlara yardım ediyorlardı

RU: В этой группе они помогали людям из разных районов