Zeynep'in şarkıları, radyolarda sık sık çalındı ve birçok müzik ödülü kazandı
Песни Зейнеп часто звучали по радио и были удостоены многих музыкальных наград
Hastaneden taburcu olduktan sonra, üçü de birbirlerini aramaya başladılar ve sık sık buluşmaya başladılar
После выписки из больницы они нашли друг друга и стали часто встречаться
Çocukluğumda, sık sık dışarıda oynardım ve arkadaşlarımla birlikte bisiklet sürer, futbol oynar ve yüzme havuzuna giderdik
В детстве я часто играл на улице, вместе с друзьями мы катались на велосипедах, играли в футбол и ходили в бассейн
Öğretmenlerim bana sık sık öğrenme hırsım ve merakım için övgüde bulunurlardı
Мои учителя часто хвалили меня за стремление и любопытство к учебе
Okulda başarılı bir öğrenci olmaya devam ettim ve sık sık ödüller kazandım
Я продолжал успешно учиться в школе и часто занимал призовые места